Kıyamet Alametleri

KIYÂMETİN KÜÇÜK ALÂMETLERİ NELERDİR?

 

Kıyâmeti dünyanın ölümüne sebep olan ölümcül bir hastalık olarak düşünürsek, Kıyâmetin küçük alâmetlerini de, bu ölüm hastalığının ortaya çıkışının belirtileri olarak nitelendirebiliriz. Bu büyük hastalığın ise, büyüklü küçüklü çok sayıda belirtisi vardır. Kıyâmet Gerçekliği isimli kitabımızın hemen hemen tamamında, sadece bu belirtilerin en önemlileri olan ve toplam altı tane olan Kıyâmetin Büyük Alâmetlerine detaylı bir şekilde değindik. Bunların en büyükleri sayılan: Hz. Mehdi’nin Zuhûru, Hz. İsa’nın Nuzûlü, Deccal’ın Ortaya Çıkışı, Dabbet-ül Arz’ın Ortaya Çıkışı, Ye’cüc ve Me’cüc’ün Ortaya Çıkışı ile  Güneşin Batıdan Doğması konu başlıklarımızı oluşturacaktır.

 

Fakat bu hastalığın belirtileri sadece bunlardan ibaret değildir. Daha birçok belirtileri vardır. İşte bunlar da Kıyâmetin Küçük Alâmetlerini oluşturur. Bunların sayısı hakkında farklı rakamlar söylenmesine rağmen, bu son ek bölümde bunlardan en önemlilerini oluşturan 114 tanesi kısaca verelim:

1- Dinin Dünya menfaatleri karşılığında satılması,

2- Hayırlı işleri yapanların azalması,

3- Cimriliğin artması,

4- Fitnelerin çoğalması,

5- Adam öldürme ve Anarşinin artması,

6- İslâmiyeti yaşamanın zorlaşması,

7- Müslümanların fakirleşmesi,

8- Hırsın artması,

9- İnsanları Allah yolundan saptıranların çoğalması,

10- İdarecilerin ve Yöneticilerin öldürülmesi,

11- Müslümanların birbirleriyle çarpışmaları ve öldürmeleri,

12- Kötü kimselerin dünya malına zorla el koyması,

13- İlmin ortadan kalkması,

14- Cehaletin yaygınlaşması,

15- Zinanın çoğalması,

16- İçki içenlerin çoğalması,

17- Kadınların çoğalması,

18- Müslümanların elindeki kıymetli şeylerin diğer milletlerce ele geçirilmesi,

19- Müslümanların dünya sevgisine dalmaları ve ölümü unutmaları,

20- Davaları aynı olduğu halde iki grubun birbiriyle savaşması,

21- Depremlerin çoğalması,

22- Zamanın kısalması,

23- Ulaşım teknolojisinin gelişmesiyle mesafelerin kısalması,

24- Ölümlerin ve Katliamların yaygın hale gelmesi,

25- Dünya malının bollaşması,

26- Yüksek bina yapmakta insanların birbiriyle yarışmaları,

27- İnsanların Kabirlerde yatanların yerinde olmak istemeleri,

28- Putlara tapılması,

29- Müslümanlarla Yahudilerin arasında savaş çıkması,

30- Sadece tanıdık kimselere selâm verilmesi,

31- Ticâretin yaygınlaşması,

32- Kadınların ticârette erkeklere yardımcı olması,

33- Akrabalarla ilişkilerin kesilmesi,

34- Yalancı şahitliğin yaygınlaşması,

35- Yalan yere Allah için yemin edilmesi,

36- Yazarların çoğalması,

37- Güvenilir kimselerin itham edilmesi,

38- Hainlere güvenilmesi,

39- Güvenilir doğru kimselerin susturulması,

40- Yalancıların güvenilir kimseler sayılması,

41- Günahkâr kimselerin toplumda söz sahibi olması,

42- Küçük Deccal (Süfyan)’ların müslümanların dinlerini ve adetlerini başka dinlerle ve adetlerle değiştirmesi,

43- İlmin küçük değersiz ve sapık düşünceli kimselerde aranması,

44- Namaz kıldıracak ehliyette kimse bulunamadığı için müslümanların birbirini öne sürmesi,

45- Kadınların oğlunun hakimiyeti altına girmesi,

46- Günahkâr kişilerin samimi mü’minlere musallat olup onlara tahakküm etmesi,

47- Camilerde günahkâr kimselerin namaz kıldırması,

48- İşlerin adam kayırma sebebiyle ehil olmayanlara verilmesi,

49- Karanlık geceler gibi fitnelerin ve karışıklıkların artması,

50- Alçak kimselerin iyi insanlara göre dünya nimetlerinden daha çok faydalanması,

51- Arapların Türklerle savaşması,

52- Fırat Nehrinde altından bir dağın ortaya çıkması,

53- Bazı insanların suretlerini değiştirmesi,

54- Şam’daki bir bölgede bir kara parçasının yere batması,

55- İnsanların taşlanarak öldürülmesinin yaygınlaşması,

56- Helal para kazanma yollarının azalması,

57- Güvenilir arakadaşın azalması,

58- Devletlerin hazinelerinin zengin ve makam sahibi kimselere tahsis edilmesi,

59- Emanet Ganimet gibi düşünülüp el konulması,

60- Zekâtın angarya olarak telakki edilmesi,

61- Kişinin annesine eziyet etmesi,

62- Kişinin hiç tanımadığı kimselere yumuşak davranması ve her hususta ona güvenmesi,

63- Kişinin babasına asi olması,

64- Kişinin hanımı dine zıt da olsa ona itaat etmesi,

65- Cami ve Mescidlerde yüksek sesle konuşulması,

66- Aşağılık bayağı kimselerin milletin başına geçip onlara idareci olması,

67- Bir kimseye şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulması,

68- Erkeklerin ipek elbise giymesi,

69- Şarkıcıların çoğalması,

70- Çalgıların (Televizyon, Radyo gibi) yaygınlaşması,

71- Bir yere sonra gelenlerin önceden gelenleri lânetlemesi,

72- Namazların terk edilmesi,

73- Faizin yaygınlaşması,

74- Büyük günahların helâl sayılması,

75- Boşanmaların çoğalması,

76- Ani ölümlerin çoğalması,

77- İftiranın yaygınlaşması,

78- Yağan yağmurların sıcaklık ve âfet getirmesi,

79- Çocukların hıın ve öfkeli olması,

80- Aşağılık ve ahlâksız insanların çoğalması,

81- Yalancılara itibar edilmesi,

82- Memurların zalim olması,

83- Kur’ân okuyan hafızların açıkça günah işlemesi,

84- Devlet yöneticilerinin devlet malına ihanet etmesi,

85- Kur’ân’ın şeklen süslenip içeriğine itibar edilmemesi,

86- Camilerin süslenmesi,

87- Cemaatle namaz kılanların azalması,

88- Kalplerin kararıp insanların sürekli ümitsizliğe düşmeleri,

89- Zina ve Kısas cezası gibi Allah’ın suçlar için tayin ettiği uygulamaların kaldırılması,

90- Erkeklerin kadınlara benzemesi,

91- Kadınların erkeklere benzemesi,

92- Allah adına çok yemin edilmesi,

93- Sadece meslek edinmek için ilim tahsil edilmesi,

94- Zulüm ve haksızlıklarla iftihar edilmesi,

95- Kanunları düzenleyenlerin ve Hakimlerin rüşvet almaları,

96- Hükümetlerin gizli istihbarat ve güvenlik elemanlarının çoğalması,

97- Kur’ân’ın musikî gibi okunması ve dinlenmesi,

98- Yırtıcı hayvanlardan çeşitli giyim eşyalarının yapılması,

99- Şehvanî ve Nefsanî arzulara uyulması,

100- Devlet kuruluşlarında rüşvetin yaygınlaşması,

101- Zulmün yaygınlaşması,

102- Çocukları anne babalarının değil eğitimcilerin yetiştirmesi,

103- Yağcı ve yardakçı ilim adamlarının çoğalması,

104- Hain tüccarların çoğalması,

105- Din ilmini bilen gerçek ilim adamlarının azalması,

106- Parlak ve etkili konuşan hatiplerin çoğalması,

107- Güvenilir kimselerin azalması,

108- Binaların çoğalması,

109- Fakirlerin çoğalması,

110- Ölçü ve tartıda hile yapılması,

111- Kişiden istenmediği halde yalancı şahitlik yapması,

112- Fâsık ve Münâfıkların kuvvetli olması,

113- Cahillerin şerefli sayılması,

114- Gerçek Mü’minlerin aşağılanması ve değersiz sayılması.

 

KIYÂMETİN BÜYÜK ALÂMETLERİ NELERDİR?

Büyük bir hızla yaklaşan Kıyamet ve Dünyanın bozulan dengesi; insanları İslâm ahlakından iyice uzaklaştırmakta, uygarlık tarihinde eşine rastlanmadık bir düzensizlik her alanda etkisini göstermekte ve geleceğimizi tehdit etmektedir. İşte bu sebepten;

“ Muhakkak ki insan azmıştır.”

                          {Alak , 6}

âyeti makam-ı cifrisi itibariyle 2004 yılını gösterip yaşadığımız çağa işaret ederek, içine düştüğümüz bu düzensizlik ve kaos ortamına dikkat çekiyor. Bu olumsuz gidişin aksi itibariyle yapılan olumlu gelişmeler ve tüm bu çaba ve gayretler zamanın akışını ve yaklaşmakta olan büyük felaketleri engelleyememektedir. Âhir Zaman olarak nitelendirilen içinde yaşadığımız bu çağ, bütün peygamberlerin ve kutsal kitapların haber verdiği zamanın sonu ve kıyâmetin hemen öncesinde yaşanacak olan zaman dilimidir. Gerçekleşmesi, 1400 yıl öncesinden peygamberimiz Muhammed A.S. (S.A.V.) tarafından birçok hadiste haber verilen bu felaketler zinciri, Kıyâmetin bir nevî küçük sûreti olup, insanoğlunu uyarmakta ve “Aklını başına al, yoksa semavî ve arzî tokatlar yiyeceksin” diye uyarmaktadır. Kıyâmetin büyük alametleri ise altı tane olup ve her birisinin ortaya çıkması, bir sonrakinin çıkmasının yaklaştığını gösterecektir.

Bunlar sırasıyla:

1– 2006: Hz. Mehdi’nin Zuhuru,

2– 2036: Hz. İsa’nın Nuzulü,

3– 2037: Deccal’in Çıkışı,

4– 2052: Yecüc ve Mecüc’ün Çıkışı,

5– 2064: Dabbetül Arz’ın Yerden Çıkışı,

6– 2065: Güneşin Batıdan Doğması.

Bu alametler zincirinin sonuncusu ise yine [Duhan, 11]’de;

“ İnsanı kaplayacak olan duman ”

Diye bahsedilen ve makam-ı cifrisi Miladî 2091 yılını gösteren bir dumandan bahsedilmekte olup, bu felaketler zincirinin bir kimyasal reaksiyonlar zinciri sonucunda oluşturduğu zehirli bir gaz gibi göğün getireceği bir dumana işaret ederek, elim bir azâbın öncesindeki tabloyu gözler önüne sermektedir.

“O duman insanları kaplar, işte bu elîm bir azaptır.”

                            {Duhân , 11}

İşte yakın zamandaki bu felaketler zincirinden bazıları aşağıdadır. Çok ilginçtir ki, bu felaketlerin hemen hepsinin ortak özelliği ise; meydana gelme tarihlerinin, uğursuz olarak kabul edilen 666 sayısının ondalıklı katlarıyla ilişkili olmasıdır:

- 17 Ağustos 1999; büyük MARMARA depreminde 40 bin kişi öldü, birçok kişi evsiz kaldı; 7.6 şiddetindeki deprem Marmara’yı yerle bir etti. Bu felaketin makam-ı cifrisi; 666,6×3 = 1999,8 (Ağustos 1999)

- 11 Eylül 2001; AMERİKA’da düzenlenen uçaklı terörist saldırılarda 3000’den fazla masum insan öldü; İkiz kulelerden oluşan 110 katlı Dünya ticaret merkezi 10 dakikada yerle bir oldu. Bu felaketin makam-ı cifrisi; 666,7 ×3 = 2000,1 (2001’e işaret ediyor.)

- 24 Aralık 2004; büyük okyanusta meydana gelen 9.2 şiddetindeki denizaltı depreminden sonra meydana gelen dev TSUNAMİ dalgaları güney Asya, Pasifik adaları ve Afrika’nın kıyı sahillerindeki 200 binden fazla insanın ölümüne neden oldu;

milyonlarca insan evsiz kaldı. Bu felaketin makam-ı cifrisi; 666,8 × 3 = 2000,4 (2004’e işaret ediyor.)

- 3 Ekim 2005; Amerika’da oluşan KATRINAve RITAkasırgaları 100 binden fazla insanın ölümüne neden oldu, on binlerce insan evlerini terk etti; meydana gelen maddi hasar ve yıkımın boyutları hesaplanamıyor.

 

KUR’ANDA KIYAMET GERÇEKLİĞİ

Pek çok âyet, kıyametin dehşeti ve azameti ile insanı irkiltmekte “Kalk artık ve uyan uyuduğun bu derin uykudan.” dercesine dehşet-engîz ifadeleriyle insan tahayyülünde hayretler ile beraber onu gaflet uykusundan uyandırmaktadır. İşte bunlardan bazıları:

{İNFİTAR; 1-5. âyetler}:

1. Gök yarıldığında,

2. ve yıldızlar dağıldığında,

3. ve denizler boşaltıldığında,

4. ve Kabirler alt üst olduğunda,

5. kişi, önüne koyduğunu ve arkasına koyduğunu bilecek!

Ve {TEKVİR; 1-14. âyetler}:

1. Güneş, yörüngesinden ayrıldığında,

2. ve yıldızlar, karardığında,

3. ve dağlar, yürütüldüğünde,

4. ve doğurması yaklaşmış develer, başıboş bırakıldığında,

5. ve yırtıcı hayvanlar, bir araya getirildiğinde,

6. ve denizler, kaynatıldığında,

7. ve ruhlar, eşleştirildiğinde,

8. ve diri diri gömülen kız çocuğu konusunda sorulduğunda:

9. “Hangi suçtan dolayı öldürüldü?”

10. ve sayfalar, açıldığında,

11. ve gök, sıyrılıp alındığında,

12. ve Cahîm –Cehennem alevlendirildiğinde,

13. ve Cennet, yaklaştırıldığında,

14. kişi, ne hazırladığını bilecek.

Ve hakeza daha bunlar gibi, Kur'an-ı Hakim'deki yaklaşık 3'ten birini teşkil eden Haşir ve Yeniden dirilişle ilgili yaklaşık 2222 ayet dahi, kıyametin geleceğini bariz bir şekilde isbat ve ilan ederek, inkarcıları susturur, yüzlerine birer manevi ve semavi sayhalarıyla şiddetli bir tokat vurur..

Vesselam...

 

ÖNEMLİ NOT: Bu küçük makale aynı zamanda şimdilik yaklaşık 5000 ve tamamı 6666 sayfa olan "Kıyamet Gerçekliği Külliyatı"nın da başlangıç sayfası ve ilk cümleleridir.

Son Güncelleme (Çarşamba, 10 Temmuz 2019 12:40)