Yer altından gelen Cehennem sesleri

Kıyametin geleceğinden ve Cehennem'in varlığından hala şüpheniz mi var? Rus Bilim adamlarının kaydettiği bu videoyu dinleyin!

Posted Oct 04, 2010 by muratukray

Cehennemden Gelen Sesler

Rusya'da bir kaç bilim adamı yeraltı tabakalarındaki kırılmaların sesini kaydetmek için 14.4 kilometre kuyu kazıyorlar ve bu dinleme cihazlarını yerleştiriyorlar.

ilkinde çok zayıf frekansta insan sesini duyuyorlar ama böyle bir şeyin mümkün olmayacağını düşündüklerinden ilk etapta bu yerleştirdikleri cihazdan gelen sesler olabileceği kanaatine varıyorlar.

Daha sonra daha yüksek frekanstaki sesleri algılayabilecek cihazı yerleştirdiklerinde hayrete düşüyorlar çünkü yerin dibinden milyonlarca insanin çiğlik seslerini duyuyorlar.

Çoğu bilim adamı isini bırakıyor.

Rusların kaydettiği ses:

Video: "CEHENNEM'DEN GELEN SESLER-VİDEO"
38 Saniyedir..

Video-I: CEHENNEM BELGESEL (ibret için) +18

 


Konunun İlmi Boyutu:

İnternet sayfalarında ve bazı haber kaynaklarında “Cehennem'den Gelen Sesler”den bahsedilmektedir. Haberlerden anladığımız kadarıyla; Rus bilim adamlarından Dr. Azzacov, yer altı hareketlerini anlamak ve kontrol etmek maksadıyla bir grup arkadaşıyla Sibirya'da bulunan bir fay çatlağından bir boru salarak bu boru içinde, ölçüm yapacak âletleri belirli bir derinliğe kadar indiriyor. 14400 m derinliğe inince, âletlerin gayet rahat dönerek ilerlediğini muhtemelen bir mağara veya boşluğa rast geldiğini belirtiyor ve bu noktada bazı sinyaller ve sesler aldıklarını, daha hassas âlet göndererek burada milyonlarca insanın feryadını andıran sesler kaydettiklerini söylüyor ve sesleri internet kanalıyla dinlettiriyor.
 

Dr. Azzacov, Kaptan Jacques Costeau'ya da atıf yapıyor. Onun, meşhur bir su altı araştırıcısı olduğunu, ölümünden önce, derin sulardaki su altı mağaralarında insan çığlıkları duyduğu için bu tip araştırmaları terk ettiğini, onun adamlarından bir ekibin Şeytan Üçgeni olarak adlandırılan Bermuda Üçgeni'nde, onları şok eden insan çığlıkları duyduklarını nazara veriyor. Kendisinin bir dinsiz olduğunu, Cehennem'e ve İncil'e inanmadığını, fakat bu hadiseden sonra Cehennem'in varlığına inandığını belirtiyor.

 

Hell Hieronymus Bosch
 

 

The Inferno: Cehennem'den Detay", Sanatçı: Hieronymus Bosch, Ortaçağ, Rönesasn,1500 dolayları, Madrid Prado sanat galerisi "

Konunun aktüalitesi sebebiyle, hemen her mecliste veya sohbette bu olayın hakikat olup olmadığı, Cehennem ve kabir hayatı söz konusu ediliyor. Şimdi biz bu hâdisenin doğruluk derecesini tartışmadan önce, işin mahiyetini anlamaya çalışacağız. Ayrıca olayın gerçekleştiği bölge, Kıyamet gErçekliği Külliyatında daha detaylı olarak değindiğimiz gibi, Himalayalar-Sibirya bölgesi olarak bilinen yerin altında olduğu için Zülkarneyn AS. tarafından yeraltına hapsedilen Yec'cüc ve Me'cüc kavimlerine ait sesler olması da muhtemeldir ki, bunların sayıları şu anda milyarları aşmış durumdadır ve ahir zamanda bu yeraltı mağarasından dışarı çıkacaklardır..

Bilindiği gibi, İslam inancına göre, Cennet ve Cehennem hayatı, bu dünya hayatının kapanmasından sonra başlayacak, şahıslar amellerine göre bu hayatları yaşayacaklar. Ancak, dünya hayatı ile ahiret hayatı arasında bir hayat daha var ki, ona kabir hayatı veya berzah hayatı deniyor. Zaten berzah perde veya iki âlem arası mânâsında kullanılıyor. İşte bu berzah hayatında kabir azabından bahsediliyor ve bu azabın varlığına âyet ve hadislerle işaret ediliyor.

Kabirde, dünyada yapılanlar dışında bir imtihan yoktur. Ama, dünyada yaptıklarına bağlı olarak iyilik ve kötülükte artmalar vardır. Bir hadiste şöyle buyrulur:

“Bir insan ölünce üç kişi hariç herkesin ameli kesilir: Sadaka-i câriye bırakan veya istifade edilen bir ilim bırakan veya kendine dua edecek sâlih evlat bırakan”1.

Kötülükte çığır açanlar da, sebep oldukları için, o kötülükten nasiplerini alacaklar ve manevî düşüşleri olacaktır. Nitekim Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ne zaman haksız yere kan dökülse, bundan bir hissenin, bu çığırı açan Kabil'e gideceğini haber vermektedir.

 

Hieronymus Bosch, hell detail ile ilgili görsel sonucu

"The Inferno: Cehennem'den Detay: Cehennemde su üzerinde kayak yapan bir adam zebanilerin eşliğinde işkence yapılmak üzere götürülüyor, üstteki kısımda ise bir dönme dolabın içerisine sıra ile azap görmek üzere sıkıştırılmış olarak sürüen topluluklar görülüyor", Sanatçı: Hieronymus Bosch, Ortaçağ, Rönesasn,1500 dolayları, Madrid Prado sanat galerisi "

Kabir azabı Nedir? Kabir Nerededir?

Kabir azabı ile alâkalı olarak Kur'an'ı Kerim'de meâlen şöyle buyrulur:

“...Biz onları dünyada ve kabirde iki kere azaba uğratacağız. Sonra da onlar, pek büyük bir azaba atılacaklardır”2.

Hz. Ayşe radıyallahu anh'dan nakledilen bir hadiste Resûlullah aleyhissalâtu vesselâmın şöyle buyurduğu rivayet edilir:

“Evet, kabir azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir”3.

İbni Abbas'tan rivayet edildiğine göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir gün iki kabre uğradı ve şöyle dedi:

“Bunlarda yatanlar azap çekiyorlar. Azapları da büyük bir günahtan değil”buyurdular. Sonra sözlerine şöyle devam ettiler:

“Evet! Biri, laf getirip götürmede bulunurdu. Diğeri de idrar sıçrıntısına karşı korunmazdı.” Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm sonra yaş bir hurma dalı istedi, ikiye böldü. Birini birinin üzerine dikti, birini de öbürünün üzerine dikti. Sonra da:
”Belki bunlar yaş kaldıkça azapları hafifler” buyurdular4.

İbni Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor; Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Sizden birisi ölünce, kendisine akşam ve sabah Cennet ve Cehennem'deki yeri arz edilir. Cennet ehlinden ise, yeri Cennet ehlinin yeridir. Ateş ehlinden ise, yeri ateş ehlinin yeridir. Kendisine:'Allah seni kıyamet günü diriltinceye kadar senini yerin işte budur' denilir”5.

Nesâi, Hz. Enes radıyallahu anh'tan naklediyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir kabirden ses işitmişti:

“Bu ne zaman öldü? Bileniniz var mı? buyurdular. 'Cahiliye devrinde' dediler. Bu cevaba sevindi ve:

“Eğer birbirinizi defnetmemenizden korkmasaydım, kabir azabının size de işittirmesi için dua ederdim.” Buyurdular6.

Zeyd İbni Sabit radıyallahu anh'dan nakledilen bir hadiste Resûlullah aleyhissalâtu vesselâmın şöyle buyurduğu rivayet edilir:

“...Eğer birbirinizi defnetmemenizden korkmasaydım şahsen işitmekte olduğum kabir azabını size de işittirmesi için Allah'a dua ederdim”7.

 

"The Inferno: Cehennem'den Detay: "Domuz kılığındaki bir zebani ile bir diğeri bir adamı işkence içerisine almış gösteriyor", Sanatçı: Hieronymus Bosch, Ortaçağ, Rönesasn,1500 dolayları, Madrid Prado sanat galerisi "


Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Kul kabrine konulup, yakınları da ondan ayrılınca-ki, o geri dönenlerin ayak seslerini işitir- kendisine iki melek gelir. Onu oturtup:'Muhammed aleyhissâlatu vesselâm denen kimse hakkında ne diyorsun?' diye sorarlar. Mü'min kimse bu soruya: 'Şahadet ederim ki, O, Allah'ın kulu ve elçisidir' diye cevap verir. Ona:'Cehennem'deki yerine bak! Allah orayı Cennet'te bir mekana tebdil etti (Dönüştürdü)' denilir. Adam bakar her ikisini de görür. Allah da ona, kabrinden Cennet'e bakan bir pencere açar. Eğer ölen kâfir ve münafık ise, meleklerin sorusuna:' Sorduğunuz zatı bilmiyorum. Ben de herkesin söylediğini söylüyordum.' Diye cevap verir. Kendisine: 'Anlamadın ve duymadın' denilir. Sonra kulaklarının arasına demir bir sopa ile vurulur. Sopanın acısıyla öyle bir çığlık atar ki, onu, insan ve cinlerin dışında ona yakın olan bütün kulak sahipleri işitir”8.

Bu ifadelerden şunu anlıyoruz ki, kabir azabı vardır ve bu esnada kabirdekilerin sesini insan ve cinler hariç, diğer mahlûklar işitmektedir.

Cehennem şua anda mevcut mudur? Eğer mevcutsa Cehennem yeri Nerededir?

Cehennem halen mevcut mudur? Mevcutsa nerededir ve mahiyeti nasıldır? Bu ve benzeri sorulara İslam âlimleri muhtelif cevaplar vermişlerdir. Biz burada Bediüzzaman'ın görüşlerine yer vereceğiz. O şöyle diyor:

 

"The Rotating Wheel-Head: Inferno: Cehenneme sürülen topluluklar, Cehennem'den Detay, Zebanilerin eşliğinde azap gören ruhların temsili resmi - Detaylardan görüldüğü gibi, Artık çareler tükenmiş olup, iman etmeyenler için Cehennem azabına teslim omaktan başka çare kalmamıştır..", Sanatçı: Hieronymus Bosch, Ortaçağ, Rönesasn,1500 dolayları, Madrid Prado sanat galerisi "


“Cehennem'in yeri, bazı rivayetlerde 'Taht-el Arz' (yerin altı) denilmiştir... Küre-i arz, hareket-i seneviyesiyle (yıllık hareketiyle) ileride mecma-ı haşir olacak bir meydanın etrafında bir daire çiziyor. Cehennem ise, Arzın o medar-ı senevisi altındadır demektir. Görünmemeleri ve hissedilmemeleri, perdeli ve nursuz ateş olduğu içindir.

Cehennem ikidir: Biri suğra (Küçük), biri kübra (Büyük)'dır. İleride suğra, kübraya inkılâb edeceği ve çekirdeği hükmünde olduğu gibi, ileride ondan bir menzil olur. Cehennem-i Suğra yerin altında, yani merkezindedir. Kürenin altı, merkezidir. İlm-i Tabakat-ül Arzca (Jeoloji ilmince) malûmdur ki: ekseriya her otuz üç metre hafriyatta (derinlikte), bir derece-i hararet tezayüd eder (artar). Demek merkeze kadar nısf-ı kutr-u Arz (arzın yarı çapı), altı bin küsur kilometre olduğundan, iki yüz bin derece-i harareti câmi', yani iki yüz defa ateş-i dünyevîden şedid ve rivayet-i hadîse muvafık (uygun) bir ateş bulunuyor. Şu Cehennem-i Suğra, Cehennem-i Kübra'ya ait çok vezaifi, dünyada ve Âlem-i Berzah'ta görmüş ve ehadîslerle işaret edilmiştir. Âlem-i Âhiret'te, Küre-i Arz nasıl ki sekenesini (üstünde oturanları) medar-ı senevîsindeki (güneşin etrafındaki bir yıllık hareketi) meydan-ı haşre döker; öyle de içindeki Cehennem-i Suğra'yı dahi Cehennem-i Kübra'ya emr-i İlahî ile teslim eder.

Ä°lgili resim

Cennet ve Cehennem, şecere-i hilkatten ebed tarafına uzanıp eğilerek giden bir dalın iki meyvesidir. Meyvenin yeri ise, dalın müntehasında (ucunda)'dır. Hem şu silsile-i kâinatın iki neticesidir. Neticelerin mahalleri, silsilenin iki tarafındadır. Süflîsi (kötüsü), sakili aşağı tarafında; nuranîsi, ulvîsi yukarı tarafındadır. Hem şu seyl-i şuunatın ve mahsulat-ı maneviye-i arziyenin (arzın manevi mahsulü) iki mahzenidir. Mahzenin mekânı ise, mahsulâtın nev'ine (çeşidine) göre, fenası altında, iyisi üstündedir. Hem ebede karşı cereyan eden ve dalgalanan mevcudat-ı seyyalenin iki havzıdır. Havzın yeri ise, seylin durduğu ve tecemmu (toplandığı) ettiği yerdedir. Yani habîsatı (kötüsü) ve müzahrefatı esfelde (altta), tayyibatı ve safiyatı (iyisi) a'lâda (yüksekte)'dır. Hem lütuf ve kahrın, rahmet ve azametin iki tecelligâhıdır. Tecelligâhın yeri ise, her yerde olabilir. Rahmân-ı Zülcemâl ve Kahhâr-ı Zülcelâl nerede isterse tecelligâhını orada açar.

Bir kısım hayattar ecsâm (cisimler), bir hadîs-i şerifte, 'Ehl-i Cennet ruhları berzah âleminde yeşil kuşların cevflerine (bedenlerine) girerler ve Cennette gezerler' diye işaret ettiği "tuyûrun hudrun" tesmiye edilen (isimlendirilen) Cennet kuşlarından tut, tâ sineklere kadar bir cins, ervâhın tayyâreleridir. Onlar, bunların içine emr-i Hakla girerler; âlem-i cismâniyâtı (cisimler alemini) seyredip, o hayattar cesetlerdeki göz, kulak gibi duyguları ile âlem-i cismânîdeki mucizât-ı fıtratı (yaratılış mu'cizelerini) temâşâ ediyorlar”9,11-12.

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Bir Müslüman can çekişme anına girdiği zaman rahmet melekleri, beyaz bir ipekle gelirler ve şöyle derler: 'Sen razı ve senden de Rabbin razı olarak şu bedenden çık. Allah'ın rahmet ve reyhanına ve sana gadabı olmayan Rabbine kavuş.'
Bunun üzerine ruh, misk kokusunun en güzeli gibi çıkar. Öyle ki melekler onu birbirlerine verirler, ta semanın kapısına kadar onu getirirler ve: 'Size arzdan gelen bu koku ne kadar güzel'' derler. Sonra onu müminlerin ruhlarına getirirler. Onlar, onun gelmesi sebebiyle, sizden birinin kaybettiği şeyinin kendisine geldiği zamanki sevincinden daha çok sevinirler: Ona:'Falanca ne yaptı? Falanca ne yaptı? Diye dünyadakilerden haber sorarlar. Melekler: 'Bırakın onu, onda hala dünyanın tasası var!' derler. Bu gelen kendisine dünyadan soran ruhlara:'Falanca ölmüştü, yanınıza gelmedi mi?' der. Onlar:'O, Haviye Cehennemi'ne götürüldü' derler.” Aleyhisselâtu vesselâm devamla der ki:
“Kâfir can çekişme anına girdiği zaman, azap melekleri kıldan kaba bir elbise ile gelirler ve şöyle derler: 'Bu cesetten kendine öfkeli, Allah'ın da öfkesini kazanmış olarak çık ve Allah'ın azabına koş!'Bunun üzerine, cesetten en kötü bir cife kokusuyla çıkar. Melekler onu arzın kapısına getirirler. Orada: 'Bu koku ne pis!' derler. Sonunda onu kâfir ruhların yanına getirirler”13.



Bütün buraya kadar ki ifadelerden şu sonuçları çıkarabiliriz:

1. Kabir hayatında, yani berzah hayatında azap vardır.
2. İyilerin ruhları yıldızlara çıkmakta, kabirleri Cennet bahçelerine benzemektedir.
3. Kötülerin ruhları arzın derinliklerine gönderilmektedir. Kabirleri Cehennem çukuru gibidir.
4. Arzın merkezi (Magma), Cehennem'in küçük bir numunesi olarak vazife görmektedir.
Nitekim gerek yukarıdaki hadislerden ve gerekse Bediüzzaman'ın işaretinden bu Küçük Cehennem'in Büyük Cehennem'in vazifelerini dünyada ve berzahta gördüğü anlaşılıyor. Bediüzzaman bu konuya aynı eserinin bir başka yerinde şöyle temas ediyor:

“Küre-i arz; ahalisini alır, gider mahşer meydanına boşaltır... Hadisin rivâyâtına göre, dünyada ve berzahta Büyük Cehennem'in bazı vazifelerini gören ateşini Cehennem'e döker”10.


Elbette dünyanın merkezindeki magmanın, Küçük Cehennem olarak dünyada ve berzahta ne gibi vazifeler gördüğü yoruma tâbidir. Ancak, en azından şu söylenebilir: Arzın merkezinin dünyada gördüğü vazifelerden birisi, yanardağlar olmalıdır. Çeşitli zamanlarda meydana gelen yanardağ faaliyetleri, bazı şehirlerin bütün halkıyla birlikte bir anda yer yüzünden silinmesi şeklinde olmuştur. İtalya'nın Vezüv yanardağı, takriben 2000 yıl önce, cinsel sapıklıkta aşırı giden Pompei şehrini bir anda haritadan silmiş ve insanların çoğu olduğu gibi taşlaşmıştır.

Arzın, berzah hayatında Büyük Cehennem'in bazı vazifelerini görmesinden, kâfir ruhların burada gördüğü azabı anlamak mümkündür. Nitekim, yukarıdaki hadisler ve açıklamalar buna işaret etmektedir. İki yüz bin derece gibi bir sıcaklığa sahip yerde görülecek azabın dehşetinden insanların feryat ve figan etmelerini garip karşılamamak lâzımdır. Ayrıca Üstad Said-i Nursi'nin yazmış olduğu Risale-i Nur eserlerinde de Cehennemin dünyanın merkezine yakın bir yerde olduğu, dolayısıyla yerin altında olduğu oldukça sık vurgulanır. Hatta Üstad bu konuda der ki:

"Her 33 metre hafriyatta (kazıda) sıcaklık bir derece artar diye ilmen vuku bulmuştur, demek ki ilm-i hikmet-i küreviye ile de gayet sabittir ve Cehennem'in var olduğunun işaretidir.."

Cesedin bulunduğu kabir ile ruhun bulunduğu yıldızlar veya arzın derinlikleri arasındaki irtibatı anlamada, rüya alemimiz bir derece yardımcı olabilir. Zira, rüyada yatağın içerisinde olmakla beraber başka uzak diyarlarda ya zevk ve sefada, ya da ızdırap ve sıkıntılı halde bulunabiliriz.

Yerin altındaki sesler kayıt edilebilir mi?

Yerin altından, bir bakıma Küçük Cehennem'den sesler gelebilir. Ama bizim bunu algılamamız, ya da işitmemiz normal şartlarda mümkün gözükmüyor. Fakat bazı âletlerle kaydedilebilir. Mühim olan o işi görecek âleti tespit edip kullanabilmektir. Her an etrafımızda binlerce ses, görüntü ve şekillerin bulunduğunu biliyoruz. Ama normal şartlarda onları işitemiyor ve göremiyoruz. Fakat ne zaman o ses ve görüntülerin frekansına radyo veya televizyon gibi âletler ile girsek, hemen onları duyuyor ve görüyoruz.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki; bizim buradaki maksadımız Dr. Azzacov ve arkadaşlarının yer altında yaptığı tespitin ispatlanması veya reddedilmesi değildir. O tespit doğru da olabilir, yanlışta. Ama şu denilebilir; kabir hayatında azap vardır ve iyi ruhlar semaya gidip, güzellikle karşılandığı gibi, kötü ruhlar da yerin altına; Küçük Cehennem'e götürülüp azaba tâbi tutuluyor olabilir.

-Cenab-ı Hak bizleri iyi ruhlarla beraber kılsın ve kabir ızdırabı ile Cehennem azabından muhafaza etsin ve Habibi'ne komşu eylesin,
- âmin —

1. Müslim, Zühd 5.
2. Tevbe 101.
3. Buhârî, Cenâiz 89, Müslim, Mesâcid 123.
4. Buhârî, Vudû 55, 56, Cenâiz 82, 89, Müslim, Tahâret 111.
5. Buhârî, Cenâiz 90, Müslim, Cennet 65; Tirmizi, Cenâiz 70.
6. Müslim, Cennet 68; Nesâi, Cenâiz 114.
7. Müslim, Cennet 67.
8. Buhârî, Cenâiz 68, 87; Müslim, Cennet 70; Ebu Davut, Cenâiz
78; Tirmizi, Cenâiz 70.
9. Bediüzzaman, S. N. Mektubat. S. 8-9, Envar Neşriyat, 1996.
10. A.g.e.s.17.
11. A.g.e.s.10
12. Bediüzzaman, S. N. Sözler, s.505, Envar Neşriyat,1996.
13. Nesâi, Cenâiz 9.

 

Ä°lgili resim

Gambler's hell Ears and Inferno

Son Yargı Triptiği: "Tree-man from Hell panel of Earthly Delights triptych, Bosch, 1503"

**Move your cursor over the picture to find "hot spots". Click on any for an interpretation of images.

Resimler: Cehennem Nehri (soldaki) ve Cehennem'den detaylar

(sağdaki) (Hieronymus Bosch, 15.. yüzyıl) 

Yapım tarihi: 1500'ler
Orijinal Ebadı: 87 X 40 cm
Tekniği: Ahşap
Bulunduğu Yer: Dogenpalast / Venedik - İtalya

Son Güncelleme (Salı, 05 Mayıs 2020 14:04)